3.04.2014

poetika

ahmet haşim

şiir ne bir gerçek habercisi ne bir güzel ve etkileyici konuşan insan ne de yasa koyucudur. şairin dili, düzyazı gibi anlaşılmak için değil; fakat duyulmak üzere var olmuş, müzikle söz arasında, sözden çok müziğe yakın ortalama bir dildir.

düzyazının doğurucusu akıl ve mantık; şiirin ise algılama alanları dışında gizlerin ve bilinmezlerin gecesi içine gömülmüş, yalnız aydınlık sularının ışıkları, zaman zaman duyuşlarımızın ufuklarına yansıyan kutsal ve adsız kaynaktır.

denilebilir ki şiir, düzyazıya çevrilemeyen nazımdır.

şiir bir öykü değil, sessiz bir şarkıdır.

şiirde her şeyden önce önemli olan, sözcüğün anlamı değil, tümcedeki söyleniş değeridir.

doğrusunu söylemek gerekirse, şiirde anlam, uyumun yaptığı telkinlerden başka nedir? şiirde konu şair için ancak şiir söylemek ve hayal kurmak için bir nedendir.

en güzel şiirler, anlamlarını okuyucunun ruhundan alan şiirlerdir.

özetle şiir, peygamberlerin sözleri gibi, çeşitli yorumlara elverişli bir anlam genişliği taşımalı. bir şiirin anlamı başka bir anlam olmaya elverişli oldukça, her okuyan ona kendi yaşamının da anlamını verebilir ve böylece şiir, şairlerle insanlar arasında ortak bir duygulanma dili olma aşamasına erişebilir.