8.07.2008

sınıf arkadaşları

cevdet kudret

yeryüzünde insanoğlunun alışamayacağı hiçbir şey yoktur.

j.j. rousseau: insan özgür doğar; oysa her yerde zincire vurulmuştur.

biz insanlar gülünç varlıklarız; zavallı, küçük, aciz.. bulunduğumuz yerden bir karış yükselmek için didinir dururuz. kimisi bir müdür sandalyesi için didinir, kimisi bir umum müdür sandalyesi için, kimisi.. kimisi bütün dünyayı ele geçirmeye uğraşır. oysa dünya dediğin ne? küçücük bir yuvarlak. ya onun içindeki insan? bir zerre bile değil. böyle olduğu halde, daha da küçülmek için elimizden geleni yapıyoruz.

la rochefoucauld: nehirler nasıl denize dökülürlerse, erdemler de menfaat denizinde öyle kaybolurlar.

genç adam dersten sonra bu konu üzerinde uzun uzun düşündü. çocukların kafasına bir sanatın sadece tarihini, tekniğini, türlerini yığmanın verdiği sonucu kendi gözleriyle görmüştü. onlarda şiir yazmak için gereken her şey vardı; yalnız zevk yoktu; zevk denen şey de öğretilemez, sadece sezdirilebilirdi. genç öğretmen, tutması gereken yolu anlamıştı: çocuklara kurallar değil, eserler okutacaktı. okuldaki kitapları görmek için kitaplığa doğru yürüdü.

dante: sefalet zamanında mutlu anları hatırlamaktan daha büyük acı yoktur.

hayatında bir kere kötülük etmeyegör, arkandan ikincisi, üçüncüsü, derken çorap söküğü gibi gider. kötülük ede ede insanın sinirlerinin uçları kütleşir, artık zamanla hiçbir şey duymaz olur.

moliere: benden daha iyi bilirsiniz ki, ne kadar uğraşırsak uğraşalım, bütün kapıları açan anahtar, paradır. nice insanların başlarını döndüren o canım maden, savaşta olduğu gibi aşkta da zaferleri kolaylaştırır.

insan kafası ne tuhaf şey! en münasebetsiz bir zamanda en münasebetsiz şeyleri düşünür.

dostoyevski: ben prensip bakımından yardımların aleyhindeyim. çünkü yardım, ıstırabın kökünü kazımaz; bir süre daha sürüklenmesine hizmet eder.

montaigne: şiirin orta hallisi ya da kötüsü için kurallar, ustalıklar bir ölçü olabilir; ama iyisi, yükseği, olağanüstüsü aklın kurallarını aşar.

dünyada başarılamayacak iş yoktur. eğer üstüne düşerseniz pekala yaparsınız.

john steinbeck: mal, insan demektir; ondan daha kuvvetlidir ve insan küçüktür, büyük değildir. yalnız, insanın malları kendisinden büyüktür ve insan, malının uşağıdır.

kazanç gökten inmez; bir başkasının kaybından kazanılır.

j.j. rousseau: zorbalık yönetimi, uyrukları mutlu etmek amacıyla yönetmek yerine, hükmetmek için onları sefil hale sokar.

ticaret hayatında büyük kazançlar parayla değil, dostlukla elde edilir.

montaigne: dünyanın en yüksek tahtına da çıksak, yine kendi kıçımızla oturacağız.

"günümüzü daha iyi kavramak için dünü iyi bilmek gerekir."

maeterlinck: bir felaket haberi verirken son sözcükleri izleyen sessizlikten öyle korkarım ki.. insanın kalbi işte o zaman parçalanır.

her işte böyledir: insan, diplomasız asistan olamaz fakat profesör olur; kaymakam olamaz fakat vali olur; katip olamaz fakat mebus olur.

silone: gençlik hayalleri şiirdir; hayatın kendisi ise nesir.