2.02.2008

sadelikle

ernesto sabato


ölümsüz olana verilmiştir
sersemce şeyler söyleyip durma lüksü
ben ölümsüz değilim: günlerim sayılı
(ama hangi insanın, gazeteci dostum
günleri sayılı değil ki, söyleyin bana
elinizi kalbinize koyun da söyleyin)
ve bir bilanço çıkarmak istiyorum
ne kaldığını görmek için
(mandrakeler yahut hattatların)
ve tanrıların doğru mudur daha değerli oldukları
benim cesedimle aniden
şişmanlayacak solucanlardan
bilmiyorum, hiçbir şey bilmiyorum
(sizi neden kandırayım)
ne küstah ne de aptalım
solucanların üstünlüğünü ilan edecek kadar
(bunu mahallenin ateistlerine bıraksanız)
konunun beni etkilediğini itiraf ediyorum
tabut
cenaze arabası
ve ölümün şu grotesk alet edevatı
eğretiliğimizin görünür tanıklarıdır tabi
fakat kimbilir, kimbilir, sayın gazeteci bey
tanrıların mümkün müdür kendilerini küçültecek diye
başkalarının arzusuna uymamaları
kabaca anlaşılma
demagojisini kabul etmemeleri
ve son sözler de söylendikten sonra
ve kimsesiz bedenimiz
kendisini sayısız solucanın
saldırısına terk ettikten sonra ebediyen
(ama dikkat edin, gerçekten terk etmesi
şu hayatın bize uygun gördüğü kusurlu
haris ve kesinlikle yararsız terk edişler değil)
mümkün müdür bizi uğursuz gösterilerin beklemesi
konuşalım, o halde, korkusuzca
fakat aynı zamanda hak iddia etmeden
sadelikle
belli bir mizah duygusuyla
bu mizah konunun mantıklı acıklılığını gizler
konuşalım, her şeyden biraz konuşalım
demek istediğim
şu sorunsal tanrılardan
şu görünür solucanlardan
insanların değişen çehrelerinden
bu ilginç sorunlar hakkında öyle fazla şey bilmem
fakat bildiğim şeyi, gerçekten bilirim
çünkü bunlar benim tecrübelerimdir
kitaplarda okuduğum hikayeler değil
ve aşktan ya da korkudan söz edebilirim
kendi esrimelerinden söz eden bir aziz gibi
ya da bir gösteri sihirbazının
(bir ev toplantısında, yakın arkadaşlar arasında)
hilelerinden söz etmesi gibi
başka bir şey beklemeyin
beni eleştirmeyin hemen, huysuzlaşmayın, tanrı aşkına
miskinleşmeyin de
sizi uyarıyorum: daha alçakgönüllü olun
elbette sizlerin kaderi de (tralala tralala tralala)
sözü edilen solucanların besini olmak
öyle ki, çılgınlar ve görünmeyen (belki de var olmayan)
tanrılar dışında geri kalanların hepsi
şayet beni dinlerse iyi eder
saygıyla değilse bile en azından gönül rızasıyla