4.09.2017

budala

cesare pavese

her hayat, olması gerektiği gibidir.

yaşamın büyük, olağanüstü ironisi, herhangi bir anda birer budala olabilmemizdir. herkesin korkusu budur; ahmak olmaktansa kalleş olmayı yeğleriz.

"derin düşünceye dayalı yaşam tehlikelerle doludur."

yaşama sanatı, eğer yaşamak için başkalarına acı çektirmemiz gerekiyorsa, rahatımızı bozmadan her türlü aşağılık oyunları oynayabilecek bir ustalık elde etmekten başka bir şey değildir. böyle doğal bir yetenek bir insanın sahip olabileceği en üstün niteliktir.

yaşamın büyük görevi, kendini haklı çıkarmaktır.

başkalarıyla -hatta karşına çıkan tek insanla- sanki her şey o an başlayacak ve biraz sonra bitecekmiş gibi yaşamalısın.

insanlar arasında yaşamak, kendini rüzgârda uçan bir yaprak gibi hissetmek demektir. bir an gelir, insan kendisini her şeyden uzaklaştırmak, bütün o bilardo toplarının belirliliğinden kurtarmak ister.

seçilecek çeşitli tutumlar arasında en iyisi eksiksiz bir budalalıktır.

düzeltilmesi güç yanlışlarımız konusunda yapmamız gereken şey, onları birer erdeme dönüştürmektir.

şaka olarak bile hiçbir zaman yıldığımızı söylememeliyiz; çünkü bakarsınız, birisi inanır bu sözümüze.

biz bir nesneler, olgular, eylemler dünyasında yaşıyoruz; zaman içinde bir dünyadır bu. sonu gelmeyen bilinçdışı çabamız, özgürlüğümüzün gerçekleşeceği coşku anına zamanı aşarak uzanmaktır.