16.12.2012

medeniyetler çatışması

samuel p. huntington

çatışan medeniyetlerin dünyası, kaçınılmaz olarak bir çifte standartlar dünyasıdır. insanlar, kendi akraba ülkelerine bir standart, diğerlerine başka bir standart uygularlar.

etnisiteden daha fazla olarak din, insanlar arasında keskin ve dışlayıcı şekilde bir ayrım yapıyor.

meloslular sparta'nın bir kolonisi idi. atinalılar tarafından kuşatıldıklarında direndiler ve spartalıların, sırf ilerde utanç duymamak için olsa bile, akrabalarına yardım elini uzatmak zorunda olduklarından emindiler. meloslular "medeniyet" müttefiklerine güvenlerinde hiç tereddüt etmediler: "ortak kanımız, sadakatimizi garanti eder." melosluların başına gelenleri biliyoruz. müttefikleri gelmedi, adaları yağmalandı, dünyaları harap oldu.

batı'da en önemli olan değerler, dünya çapında en az önemli olan değerlerdir.

savaşlar en sık olarak yüksek düzeyde etkileşimde bulunan toplumlar arasında meydana gelir ve etkileşim sıklıkla mevcut kimlikleri kuvvetlendirir ve direniş, tepki ve çatışma üretir.

pop müzik kültürünün ve tüketim eşyalarının yeryüzünü kaplamasının batı uygarlığının zaferini gösterdiği iddiası, diğer kültürlerin gücünü küçümsediği gibi, batı kültürünü de, yağlı yiyecekler, şişko bedenler ve foşlayan içeceklere indirgeyerek bayağılaştırmaktadır. batı kültürünün temelinde magna-mac değil, magna-carta yatmaktadır.

katı gerçekleri dile getiren herhangi bir politikacı derhal oy kaybeder.

yahudi soykırımını anarken bile, kendimizi tatmine yönelik ikiyüzlü bir davranış içine giriyoruz. kendimizi 1940'larda harekete geçmemiş olanlardan ahlaken üstün görüyoruz ama bunu yaparken şu andaki ataletimizi kendimizi haklı çıkartarak göz ardı ediyoruz. eğer bu kendini kandıran bir ikiyüzlülük değilse, nedir?