5.11.2010

dağı öpmeler

oğuz tansel



yüreğinde sevi olmayan
benzer yangın yemiş göknara

zakkumların yeşil denizi
su kemerlerince kollarım
belkıs köyünde aspendos
hala ışıklı gölgesi görkemin
bir çağlı gibi gezdim tiyatroda
kölelik savaşmış özgürlükle
usum, donakaldı, düşüncelerim

emekler güzelleşir yeryüzü
yere göğe sığmaz sevi kıvılcımı

tersin akarsa su karlı tepelere
dalgalara ekilirse arpa, buğday
gölde çam, kayada topçiçek biterse
güneş kararır, ay düşerse çimene
seni unutur, severim başkasını

yalnızlığın zehri ölümden acı

gerçek sevgi alınıp satılmaz
yalansız sevi, yere göğe sığmaz
özgürlüğü ele geçirsek bir
donanır yaşam ballanır kardeşçe

ölüm, güneş tanrıçanın yasası
yalnızlıksa özletir ölümü bile
çatlar yürek uzaklığın tükenmez
beklemeler, kaplumbağa yürüyüşü

bir istesek cennetleşir yeryüzü

ateşten, sudan gelmedik
bir görürüz insanları
her varlığa bir bakarız
kin küfür bulunmaz bizde