1.11.2015

sanat

şükrü erbaş

yağmurun tenimde sustuğu, rüzgarın aklımda ıslık çaldığı, güneşin duvarları aşarak kalbime doğduğu o herkese ait günlerden bir gün, çağdaşı bir düşünür için: "iyi de hep öğreniyor; ne zaman bilecek?" diyen sokrates, "başarıyla insana ne yapacağı öğretilmedikçe başarının can sıkıntısına yol açması önlenemez." diyen bertrand russell ve "gökyüzü açık da olsa kapalı da insan sevmedikçe onu göremez." diyen paul eluard el ele vererek, herkesin zamanından kendi zamanıma yeni bir yol açtılar ömrümde.

"sanat, yabancı bir deneyimi, o kişinin kendisinin deneyimini, bizim kendimizin edinmesine yol açar."

daha yakından görebilmek için daha uzaktan bakmak, sanatsal yaratıcılık için, sanatta yabancılaştırma için olmazsa olmaz bir ilkedir. şu ya da bu nedenle içinde yer aldığımız bir etkinliğin, eylemin, durumun olumlu yanları da olumsuz yanları da kendi gerçekliklerinin ötesinde bir değer içerirler. çünkü biz o durumla sıcağı sıcağına bir ilişki içindeyizdir. bu nedenle duygularımız, durumun bütününden çok, o bütünü oluşturan ve bizi kuşatan ayrıntıya odaklanmıştır. abartı kaçınılmazdır ve değerlendirme, överken de yererken de ister istemez haksızlık taşımaya başlayacaktır.