1.08.2019

ölen adam

d.h. lawrence

bizler kısa günü daha büyük günün içine alıp küçük yaşamayı daha büyük yaşamanın döngüsü içine yerleştirmedikçe her şey, her şey bir yıkımdır.

söz, akşamüstleri insanı ısıran tatarcıktan başka bir şey değildir. sözler insana, tatarcıklar gibi eziyet eder, mezarına değin kovalarlar onu. ama mezardan öteye de gidemezler.

hiçbir şey bu kuduran garip dünyada yalnız kalmak, bu kudurmuşluk karşısında ayrı durmak kadar güzel değildir.

güneş onu okşamak için üzerine doğru eğildiği zaman bir kız güneşe açılmalıdır.

geri çekiliş ilerlemeyi öldürür.

görkemden yuğrulu yazgılar vardır. bütün küçüklük, bayağılık, acı çekme kargışlılığımızın üstünde. görkemden yuğrulu yazgılar vardır; ama daha büyük bir güç de vardır.

dirimimle dirilişimin tohumunu ektim; bugünün seçilmiş kadını üzerine, dünyalar durdukça duracak değinişimi yerleştirdim; onun kokusunu, gülün yağı gibi etimde taşıyorum. varlığımın can alacak noktasında değer taşıyor bu kadın benim için. ama akıcı, altın yılan, ağacımın dibinde uyumak için yeniden çörekleniyor.

yakın olalım, uzak olalım; aramızdaki her şey iyidir. güneşler, mevsimleri erişince geri dönerler. ben de, bir daha geleceğim.