10.08.2015

okumalar okuması

alberto manguel

okumak, yaratıcı etkinliklerin en insani olanıdır.

asla iki kez aynı kitabı okumazsınız.

somerset maugham: iyi bir kitap yazmanın üç kuralı var. ne yazık ki, kimse ne olduklarını bilmiyor.

g. k. chesterton: her sıradan kitabın içinde bir yere, gerçekte bütün geri kalanının onlar için yazıldığı beş ya da altı kelime gömülmüştür.

yazmakta başarı, minik, kırıldı kırılacak şeylere bağlıdır ve dehanın bütün engelleri aşabileceği doğru olsa da, sadece yetenek çoğu yazarın genelde mecbur kaldığından daha az kalabalık, daha az rahatsız edici zihinsel ortamlar gerektirir.

gay edebiyat fikri üç açıdan suçludur: önce, ya yazarlarının ya da karakterlerinin cinselliğine dayanan dar bir edebi kategori ima ettiği için; ikincisi, tanımını nasılsa edebi bir biçimde bulmuş dar bir cinsel kategori ima ettiği için; üçüncüsü, belirli bir cinsel grup için kısıtlı bir insan hakları dizisini savunan dar bir siyasi kategoriyi ima ettiği için.

"ah, aşktır, aşk, dünyayı döndüren." (lewis carroll)

thomas browne: hiç kimse sadece kendisi değildir; pek azı o adı taşısa da pek çok diyojen ve pek çok timon olmuştur. insanlar tekrar tekrar yaşanır, dünya geçmiş çağlarda nasılsa şimdi gene öyledir; o zaman hiç yoktu ama o zamandan beri ona paralel olan biri olmuştur ve adeta onun dirilmiş benliğidir.

henry david thoreau: ilkeden, hakkın algılanması ve yerine getirilmesinden doğan eylem, şeyleri ve ilişkileri değiştirir; temelde devrimcidir ve daha önce olmuş olan hiçbir şeyden tam olarak ibaret değildir. sadece devletleri ve kiliseleri bölmekle kalmaz, aileleri de böler; evet, bireyi böler, ondaki şeytani ile ilahiyi birbirinden ayırır.

northrop frye: yoz bir ağaç ancak yoz meyveler verebilir ve savaştan, bu kötücül, canavarca dehşetten bir iyilik çıkartılabileceği fikri, ne kadar acınası ve hüzünlü olsa da, habis bir ilüzyondur.

northrop frye: kitaplar, içlerinde yaşanmak içindir.

cervantes: tarih, hakikatin annesidir; zamanın rakibi, edimler deposu, geçmişin tanığı, şimdinin örneği ve modeli, gelecekteki bütün çağlara bir uyarıdır.

edebiyat çözüm önermez ama ortaya iyi açmazlar atar.

her terör eylemi, kendi mazeretini protesto eder.

isaac babel: hiçbir demir, kalbi tam yerine konmuş bir noktanın kuvvetiyle hançerleyemez.

robert louis stevenson: hayattaki görevimiz başarılı olmak değil, en iyi ruh haliyle başarısız olmayı sürdürmektir.

voltaire: bütün olaylar muhtemelen dünyaların en iyisinde buluşur.

aldous huxley: birlikte yaşarız, birbirimizi etkiler ve birbirimize tepki gösteririz; ama daima ve her halükarda kendi başımızayız. din kurbanları arenaya el ele girer, tek başlarına çarmıha gerilirler. aşıklar kucaklaşarak yalıtılmış coşkularını tek bir kendini aşmışlıkta umutsuzca kaynaştırmaya çalışır, nafile. doğası gereği, cisim bulmuş her ruh yalnız halde ıstırap çekip zevk almaya mahkumdur.

gustave flaubert: aptallık, sonuçlandırma arzusundan ibarettir.

hiçbir çeviri masum değildir.

imkansız şeyler mükemmel olma eğilimi gösterir.

bertrand russell: hayatım boyunca, bana hep insanın akılcı bir hayvan olduğu söylendi. bunca yıl boyunca, bir kere bile bunun böyle olduğuna ilişkin bir kanıt bulmuş değilim.

kütüphaneler toplumun hafızasıdır.

charles baudelaire: insan beyni, muazzam ve doğal bir palimpsesten başka nedir ki?