13.12.2014

ariel

sylvia plath



bütün gece düz pembe güller arasında
uçuşur güve soluğun. uyanır, dinlerim
uzak bir deniz kımıldar kulağımda

"her kadın bir fahişedir
iletişim kuramıyorum."

ışıldıyor kan, yakutum benim
uyandığın
bu acı senin değil

hayatını nereye saklarsın?

kaslar, imgeler, çığlıklar
beton sığınaklar arkasında
birbirine yapışık iki aşık ayrılırlar

ah aşk, ah müzmin bekar
benden başka kimse
yürümez beline kadar bu ıslaklığı
yerine doldurulamaz
altınlar kanar ve derinleşir
termopile'nin ağızları

ah kız kardeşim, annem, karım
tatlı unutkanlık ırmağıdır benim hayatım
asla, asla, asla dönmeyeceğim eve

sana benzerdi ay, gülümsese
güzel bir şeyle aynı izlenimi
bırakıyorsun; ama yok edici
ışık ödünç almada yok siz ikiniz üstüne
o-sesli ağzı dünyaya kederlenir
seninkinin umrunda değil

uzun ince bir yoldayım. mavi, gizemli bulutlar
çiçek açmış yıldızların yüzlerinin üstünde
kilisenin içinde, bütün azizler hüzünlü olacak
soğuk sıralarda narin ayakları üzerinde sallanıyorlar
kutsallıktan kaskatı kesilmiş elleri, yüzleri
ay bunların hiçbirini görmez. keldir ve yabanıl
porsuk ağacının mesajı ise karanlıktır -kapkaranlık ve sessizlik