2.02.2014

insan olmak

engin geçtan

yaşantıya dönüşmemiş bilgi gerçek bilgi değildir.

samimiyetsizlik uygarlıkla gelişmiştir. çünkü uygarlıkla birlikte diplomasi de gelişmiş, çalınacak şeylerin sayısı da artmıştır. ilkel insanlarda mülkiyet geliştikçe hırsızlık ve yalan da başlar.

ilkel toplumlarda cezalar daha acımasızdır. çünkü yeterince yapılaşmamışlardır ve bundan ötürü de güvensizdirler. bir toplum oturdukça cezaları da hafifler.

tutucu kişi, yapmak istediği ama yaparsa suçlanacağı davranışları başkalarında gördüğünde onları eleştirerek ya da engelleyerek kendi isteklerini ketlemeye çalışır.

insan bağımsızlığa doğru attığı her adımı ürkütücü bir tehdit olarak yaşar.

çağdaş dünyanın gerçekleriyle kendi tarihsel mirasını uzlaştırıcı bir yaşam felsefesi geliştirememiş toplumların, kronolojik yaşıyla orantılı olarak olgunlaşmış bireyler üretebilmelerini beklemek bir ütopyadır.