6.11.2013

son istasyon

jay parini

günlerin çoğu birbirine benzer. peş peşe gelirler, zamana yenik düşerler. kayıplarına pek üzülmeyiz. ama birkaç muhteşem gün belleğe kazınır; her bir an'ı, kumsaldaki çakıl taşları gibi, tek tek parlar. yeniden yaşamak isteriz onları, uzak olmalarına üzülürüz.

yoksul düşmüş aristokratlardan daha acıklı bir şey yoktur.

"bedenin birbirinden ayırdığı ruhların birleşmesidir aşk."

romanlar kadınlar içindir; zamanlarını nasıl geçireceklerini bilmeyen şımarık burjuva kadınlar için.

din ve ahlak konusunda gerçek icat edilemez; keşfedilir ve duyurulur.

"enerjimizi anlamsız anlaşmazlıklara değil, iyi olduğu açıkça belli olan şeylere harcamalıyız. eğer bir devrim gerçekten yeni bir şey getirmiyorsa -her türlü hükümetin ortadan kaldırılması gibi- o zaman daha önce gördüklerimizin taklidinden başka bir şey olmaz; bu da yerine geçtiği şeyden daha kötü olacak demektir."

insanları övmek kolaydır. kusurlara işaret etmekse ayrı bir şey.

"yaşlı adamlar bir açıdan gençlere hiç benzemezler: sağlıklı değildirler."

"yazmak şuna benzer: içinden bir porsuk çıkabilir diye umutla toprağı eşeleyip durursun. ama nadiren çıkar."

bir yazarın başarılı olması yetmez; arkadaşlarının başarısız olması da gerekir.

"bir insan bütün dünyayı kazanıp kendi ruhunu kaybederse ne kazancı olur?"

çuang tzu: eski zamanların büyükleri uyurken rüya görmezlerdi. korkuyla uyanmazlardı. basit yiyecekler yer, derin soluklar alırlardı. büyüklerin solukları topuklarından çıkardı, solukları kusmuk ve gırtlaklarından çıkan bugünün vasat insanlarına benzemezlerdi. bu insanlar şehvet ve arzuyla dolduklarında kutsal doğaları sığlaşır. eski zamanların büyükleri hayatı ya da ölümü sevmek konusunda bir şey bilmezlerdi. doğarken sevinç duymazlardı. ölüme giderken ıstırap çekmezlerdi. tasasızca gelir ve giderlerdi. hepsi bu kadardı. verilene sevinir; ama üzerinde düşünmezlerdi.

başarısızlığın nedeni, ders verenlerin verdikleri derse kendilerinin uymamaları, yani ikiyüzlü olmalarıdır.

("acı ve ıstırap, sadece dünyadaki hayattan kendini ayırmış ve dünyaya acı çektiren günahlarını hiç görmeden kendilerini suçsuz sayan kişiler tarafından çekilir; sonunda dünyanın günahları ve kendi manevi sağlıkları için çektikleri acılara isyan ederler.")

"insanın kendisiyle ilgilenmeyecek kadar uzun yaşaması büyük şanssızlık."

"insan bir yol ayrımında durursa ve hangi yöne gideceğini bilmezse, en büyük özveriyi barındıran karara öncelik vermelidir."

bir karı-koca hayatta kalabilmek için bazen aralarına hem zaman hem de mesafe koymalıdırlar.

"deliler amaçlarına ulaşmakta akıllılardan daha başarılıdırlar her zaman. kendilerine engel olacak ahlak anlayışları yoktur. ne utanırlar ne de vicdanları sızlar."

dayanak noktası eksikliği çoğu zaman dengesizlik kaynağıdır.

her insanın sevilecek bir yanı vardır.

ailede birisinin uzun süren bir hastalıktan sonra ölmesi durumunda onu kaybettiğimize üzülür ama aynı zamanda ferahlarız da.

* tırnak işareti (" ") içindeki sözler kurgusal metinde tolstoy karakterinin sözleridir.