10.03.2013

berlin-alexander meydanı

alfred döblin

hiç kimse vermez, elinde olandan fazlasını.

iki insanın seks yaşamını bir sözleşme ile yoluna koymak ve böylece karı koca arasındaki görevleri kanunun şart koştuğu bir buyruğa bağlamak, akla gelebilen en iğrenç ve aşağılatıcı kölelikten başka bir şey değildir.

deniz kıyısında öpen, dans eden dalgaları dinleyen biri, dünyada en güzel şeyin ne olduğunu bilir. çünkü o aşk ile yarenlik etmiştir.

nedir insan, nedir yaşam? büyük schillerimiz ne demişti bir zamanlar: "en iyi, kalite değildir." ve ben de derim ki: "kümeste tavukların inip çıktığı merdivendir yaşam. pislik dolu."

yürümek isteyen, bir çift ayakkabı satın alır.

istediği kadar anlatsın, istediği kadar güzel konuşmayı becersin. kızlar her yerde hep aynıdır. değişmezler.

hayatta bir hedefe varmak için bir şeyleri göze almak gerekiyor.

genç yaşta darağacına gitmek, yaşlılıkta yerde sigara izmariti aramaktan iyidir.

güzel ışınlar, beyaz ve güçlü caddeleri doldurur, odalarda renkleri canlandırır, insan yüzlerine can verir. hatlara dokunmak huzur getirir, hele renkleri görmek mutluluğu. kişi sevinir, kişi yaşar. seviniriz. nisan ayında biraz ısınan havalara, açmaya başlayan çiçeklere. sanırım birer sıfır değiliz biz insanlar. böyle düşünmek bir hata.

kazanç, malın alınışındadır.

sen doğ, güneş, korkutmuyorsun bizi. yüz binlerce kilometreden bize ne, çağın da, iriliğin de korkutmuyor bizi. sıcak güneş, sen doğ. güzel ışınlar, gelin siz. güneş, sen mutluluksun biz insanlar için.

her şeyin zamanı gelir, herkesin zamanı gelir.

solucanlar ne kadar toprak yerlerse yesinler, yediklerini yine arkalarından çıkarırlar, sonra yenisini yemeye başlarlar. bu hep böyle devam eder. mideleri bugün tıka basa dolsa, ertesi gün yeni baştan açarlar ağızlarını. insan da yangın gibidir. yanarsa yer çevresini, bitirir. yiyemedi mi, söner, sönmek zorunda kalır.

insan kendini o kadar çok önemsememeli. başkalarının söylediğine de kulak vermeli.

bilir misin özlem nedir? insanın yüreği nasıl yanar özlemle? çevrende her şey buz gibidir. bomboştur.

akıllı insanlar vardır, az akıllı insanlar da vardır.

savaş hiç sona ermiyor, insan yaşadığı sürece. önemli olan ayakta kalmayı becerebilmek.

insan bir şeyi doğru dürüst öğrenmeli.

birçok uğursuzluğun nedeni insanın tek başına yürümek istemesidir. insanlar bir araya geldi mi çok şey değişir. alışmalı başkalarının söylediğini dinlemeye; çünkü onların söylediği benim yararıma olabilir, beni ilgilendirebilir. anlar insan o zaman kim olduğunu, ne yapacağını.