4.09.2016

cömertlik

halil cibran

cömertlik bana, senden daha çok gereksindiğimi değil, benden daha çok gereksindiğini vermendir.

sahip olduklarınızdan verdiğinizde çok az şey vermiş olursunuz; gerçek veriş, kendinizden vermektir. çünkü sahip olduklarınız, yarın ihtiyacınız olabilir diye saklayıp koruduğunuz şeylerden ibaret değil mi?

çok fazla şeye sahip olup çok az verenler, bunu gösteriş isteyen gizli arzuları için yaparlar; ki bu da armağanlarını yararsız kılar.

ve bazıları vardır ki, çok az şeye sahiptirler ve hepsini verirler. bunlar hayata ve hayatın definesine inananlardır ve kasaları hiç boş kalmaz. bazıları sevinçle verirler, bu sevinç onların ödülüdür. bazıları ise ıstırap içinde verirler ve bu acı onların vaftizidir.

ve bazıları vardır ki, ne vermenin acısını hissederler, ne sevinç ararlar ne de bir erdemlilik düşüncesi taşırlar; onlar, şu vadideki mersin ağacının kokusunu salışı gibi verirler. böyle kişilerin ellerinde tanrı dile gelir ve onların gözlerinden tanrı, dünyaya gülümser.

"hak edene vereceğim!" dersiniz; oysa bahçenizdeki meyve ağaçları ve otlağınızdaki sürü böyle demez. onlar yaşayabilmek için, yok olmamak için verirler. emin olun ki, gündüz ve geceleri yaşayacak kadar değeri olan insan, ona vereceğiniz her şeyi alacak değerdedir.

vermekten alıkoyacağınız herhangi bir şey olabilir mi? sahip olduğunuz her şey bir gün verilecektir.