21.07.2012

başörtüsü ve laiklik

erdal inönü

laikliğe bağlı olduğumuzu zaten parti programında söylüyoruz. zaten bizden herkes öyle bir yaklaşım bekliyordu. buna rağmen o zaman da mesela, başörtülülerin üniversiteye girmesi gündeme geliyordu. hatırladığım kadarıyla bir trakya gezisinde "böyle şeyler olmamalı" demiş, açıkça karşı çıkmıştım üniversitede başörtüsüne.

o dönem özal, dinci hisleri okşayan davranışlarda bulunuyordu. mesela sık sık camiye gidip gösterişli bir şekilde namaz kılıyordu. bir seferinde de refah partisi genel başkanı "cuma namazına gitmek isteyen memurlar oluyor. onlara, cuma günü namaz izni versinler" demişti. ben de "olmaz öyle şey. bu, laikliğe aykırıdır. devletin düzeni din esaslarına göre değiştirilemez, ayarlanamaz" diye karşı çıkmıştım.

biz, "dine saygılıyız ama devlet işlerine karıştırmayız" demeye devam ediyorduk ve bence bu, aleyhimizde bir konu oluyordu seçmen nezdinde. özal da, dyp de bunu çok iyi istismar ediyordu. gerçi bizim arkadaşlarımızdan da bir kısmı gidiyorlardı camiye. mesela ertuğrul günay gidiyordu. başkaları da gidiyordu. ama biz, geçmişten kalan bir yaklaşım gereği, toplu olarak gitmiyorduk; bunu gösteri halinde yapmıyorduk.

akp'nin yaptığı ayrı hikaye; o olmaz. laikliğe bağlı kalmak gerekir. özellikle başörtüsü meselesi başka bir şey; onda kesin tavır almak gerekir.

başörtüsü üniversitede bir sembol. o bakımdan doğru değil. onlara izin vermekle bu çocuklara kötülük ederiz. çünkü başörtüsünü isteyerek takabilirler, istemeyerek yani parayla veya zorla takabilirler. her iki halde de bu, dinci yönetimi desteklemek anlamına gelir ve yaygınlaşır. temel teorik esası olduğu için ona kapılmak kolay olur. hele hükümet de o yöndeyse.

via can dündar