1.01.2012

mutluluk

theodor adorno

evrensel değiştirilebilirlik ortamında mutluluk ancak değiştirilemeyecek bir şeye bağlanabilir. hiçbir insanca çaba, hiçbir mantık zorlaması, göz alıcı elbisenin yirmi bin değil sadece bir kişi tarafından giyildiği gerçeğinden koparamaz mutluluğu. nitel olanın ütopyası -farklılık ve eşsizlikleriyle yaygın mübadele ilişkisi içinde özümlenemeyecek şeyler- kapitalizmde ancak fetişist nesne ve davranışlarda bir sığınak bulabilir.

hakikat için geçerli olan mutluluk için de geçerlidir: kişi ona sahip olmaz, onun içinde olur. aslında sarmalanmış olma duygusundan başka bir şey değildir mutluluk: annenin içindeki o ilk sığınağın sonraya kalmış imgesi. ama işte bu yüzden, mutlu kişi hiçbir zaman mutluluğunun farkında olamaz. mutluluğu görebilmek için dışına çıkması, yeni doğmuş gibi olması gerekir. "mutluyum" diyen yalan söylüyor ve mutluluğa başvurmakla ona karşı suç işliyordur. ancak "mutluydum" diyen kişi sadıktır mutluluğa. bilincin mutlulukla tek ilişkisi şükrandır. hiçbir şeyle kıyaslanamayacak haysiyeti de oradan gelir.

mutlu olup olmadığımızı rüzgarın sesinden anlayabiliriz. mutsuz insana evinin korunaksızlığını anımsatır bu ses; onu kış uykularından, huzursuz düşlerinden uyandırarak. mutlu adam içinse korunmuşluğunun şarkısıdır. öfkeli uğultusunda, artık ona karşı etkisiz olduğunu itiraf eden fısıltıyı da işitir.