21.08.2011

karşılama

kemal tahir

mustafa kemal, mersin şehrine gitmiş. koşmuşlar, karşılamışlar. ağalar, beyler, yollara halı döşeyip ellerini öpmeye varmışlar.

kemal paşa, "kaldırın bu halıları! bana numara yapmayın!" demiş. "siz bana önce yoksulları, yani işleyenleri, yani ekip biçenleri, yani çarıklıları gösterin!" demiş.

"deha paşa'm, onlar kıyılarda dikelir, zatını uzaktan seyrederler!" diye cevap vermişler.

"söyleyin, yakına gelsinler!" demiş.

yol açmışlar, kendi ekip biçenler, ayağı çarıklılar, avucu nasırlılar gelmiş. yarıdan çoğu kemal paşa'yı önceden tanıyor. cephelerde yüzünü çok görmüşler. "buyur paşa'm" demişler.

sormuş: "bu konak kimin?"

"ali bey'in!" demişler.

"şu konaklar kimin?"

"veli bey'in!" demişler.

"şu bahçe kimin?"

"hasan ağa'nın!"

"şu tarla kimin?"

"hüseyin ağa'nın!"

"peki sizinkiler hani?"

"...." susmuşlar!

"susmayın, nerde sizinkiler?"

"bizimkiler yok, paşa'm" demişler.

"onlar bunları kapışırken sizin elleriniz armut mu topluyordu? siz ne yapıyordunuz?"

"biz o zaman bu topraklar için savaşıyorduk, paşa'm" demişler.