10.05.2010

notre dame'ın kamburu

victor hugo

tek gözlü biri bir körden daha kusurludur; neyinin eksik olduğunu bilir.

zamanın gözü kördür, insan ahmaktır.

kadınların saygı gördükleri yerde, ilahi güçler mutludur; kadınların hor görüldükleri yerde, tanrı'ya dua etmek bir işe yaramaz. bir kadının ağzı her zaman saf ve temizdir; akarsudur, güneş ışığıdır.

anneler çocukları arasında sıklıkla kendilerine en fazla acı çektireni severler.

her birimizde, hiç durmadan gelişen ve ancak hayatın büyük altüst oluşlarında sarsılan zekamız, alışkanlıklarımız ve kişiliğimiz konusunda benzerlikler vardır.

büyük krallar aydınları koruyarak taçlarına bir inci daha takarlar.

büyük yapılar tıpkı büyük dağlar gibi yüzyılların eseridir. zamanın her dalgası kendi alüvyonunu bırakır, her ırk binanın üzerine kendi katmanını ekler, her birey kendi taşını yerleştirir. kunduzlar, arılar, insanlar böyle yaparlar. mimarinin büyük sembolü olan babil kulesi bir kovandır. zaman mimar, halk yapı ustasıdır.

astroloji, her yıldız ışığının insanın beynine bağlanan bir tel olduğuna inanmaktan ibarettir.

tüm kamburlar başları yukarıda yürür, tüm kekemeler nutuklar çeker, tüm sağırlar alçak sesle konuşur.

güzel geçirilmiş saatlerin bilincine varmak, yemeğe konan lezzetli bir baharattır.

"tıp düşlerin kızıdır." (iamblikhos)

çocuğunu kaybeden bir anne için yaşanan her yeni gün ilk gün gibidir. bu acı hiç yaşlanmaz. yas giysileri yıpranıp ağarsa da yürek hep karanlıkta kalır.

darağacı, bir kefesinde bir insanın diğer kefesinde tüm dünyanın yer aldığı bir terazidir.

güzellik, her şeyi eksiksiz olan tek şeydir.

acının aşırısı, tıpkı sevincin aşırısı gibi kısa süren şiddetli bir duygudur. insan yüreği bu uçlardan birinde uzun süre kalamaz.

insanın bir felsefesi varsa, her şeye onu uygular.

büyük zenginliklerin edebiyattan kazanılmadığını ve kitap kurtlarının kışın yakacak odun bulamadıklarını herkes bilir. tüm buğday tanelerini toplayan avukatlık, diğer bilimsel mesleklere sadece samanı bırakır. filozofların delik pelerinleri için çok muhteşem kırk özdeyiş vardır. merhamet yüce bir ruhu aydınlatacak tek ışıktır. merhamet meşalesini diğer tüm erdemlerin önünde taşır. o olmasa, diğerleri tanrı'yı el yordamıyla ararlar.

değerli bir bilgeyi ziyaret etmek için vakit asla geç değildir.