12.03.2010

çiçeklerin tanrısı

hamdi koç

seksin insanlara açtığı kredilerden biri de bu; yani kendini salabilme: iyi bir cinsel performanstan sonra kimse kimsenin akıl düzeyine dikkat etmez.

iyi bir aşk şansa bırakılamaz.

dünyada para kadar göze batan, varlığını duyuran başka bir şey yok.

hasta olduğun, öleceğin ortaya çıkınca herkes senin hala yaşayan biri olduğunu unutuyor. ölecek demek öldü demek onlar için. artık onlardan biri değilsin. ilk önce aranızdaki dil ölüyor. etrafında senin dilini bilen kimse kalmıyor. ana dilinde ölmüş, yabancı dilde yaşayan bir kadın oluyorsun.

müzik bizi ölümün acısı içinde güçlendirir.

kız anneleri sırdaş olur; çünkü günah saklamayı bilir.

düşündüğün şey üstüne düşünmeden düşünmek içhuzuru yolundaki en hayati haldir; insanı istemek, hesap kitap yapmak, korkmak, vazgeçmek zorunda kalmaktan kurtarır. bu zorunluluktan kurtulduğunuz zaman dükkanların, lokantaların, barların, dişçilerin, eczanelerin, tamircilerin, bankaların, bakkalların ve taksilerin çalışma saatleriyle, arada bir de geçmiş zamanın karadüş saatleriyle çatışmalar yaşamanız ihtimali dışında, zamandan da büyük ölçüde kurtulursunuz. hayatında hiçbir şey olmayan bir adamın hayatında zaman da olmamalıdır; onun için hayatta kalmanın en acısız yolu budur.

ölmeyen tek aşk ilk aşktır. kimsenin öldüremeyeceği, intihar da etse kendini öldüremeyecek tek aşk.

herkesten geriye bir şey kalır.

kötü geçirilmiş bir hayat.. hepimiz el ele verip her şeyin içine ettik. hepsi bu. kimse kimseden istediği hiçbir şeyi alamadı; kimse kimseye vermesi gereken hiçbir şeyi veremedi. hiçbir zaman. şimdi alamamanın da verememenin de acısını çekiyoruz. üstelik, o acıyı birbirimizden çıkarmaya çalışıyoruz.