16.07.2009

katiller demokrasisi / hırsızlar düzeni

uğur mumcu

türk vatandaşı; isviçre hukukuna göre evlenen, italyan ceza kanunu ile cezalandırılan, alman ceza usulü'ne göre yargılanan ve islam hukukuna göre gömülen kişidir.

mahmut esat bozkurt: demokrasinin nasibi, irticanın elinde oyuncak olmak değildir.

türkiye'de bilgisizliğin en geçerli olduğu yer, hiç şüphesiz siyaset hayatıdır. eğer bilgisizliğin diploması verilseydi, siyasi partilerimiz birer okul olurdu.

türkiye azgelişmiş değil, geri bırakılmış bir ülkedir.

insanlara can güvenliği sağlayamamış bir düzene hukuk devleti denilemez. devrimcilerin faili meçhul cinayetlere kurban gittiği bir düzene demokrasi denilemez. yolsuzlukların devlet yetkililerini sardığı bir düzene anayasa düzeni denilemez. bu, katiller demokrasisidir. bu, hırsızlar düzenidir.

en büyük yargıç insanın kendi vicdanıdır.

insanlar sadece konuştuklarından değil, sustuklarından da sorumludurlar.

atatürk: türk genci devrimlerin, bu rejimin sahibi ve bekçisidir. bunların gerekliliğine herkesten fazla inanmıştır. rejimi ve devrimleri benimsemiştir. bunları güçsüz düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı veya hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, adliyesi vardır demeyecektir; hemen işe girişecektir.

her demokrasi bir çeşit oligarşidir.

bir toplumda bir kısım insanlara hak diye dağıtılan yetki diğerlerinden esirgenirse, mülkün temeli olan adalet ancak küçük siyasi oyunların harcı olur.

aslanın sırtında hüküm sürenler, bir gün o kaplana yem olmaktan kurtulamazlar.

kapitalizm, hakim ekonomiler nazariyesi gereğince enternasyonaldir. yani asıl milliyet tanımayan akım budur. sol akımlar bu enternasyonal güçle savaştıkları için millidirler. daha doğru bir tanımla, kapitalizm bugün uluslararası soygun örgütünün kibarca bir adıdır. sol bu soyguna karşı milli direnişleri örgütleyen milliyetçiliğin gücüdür. ve milli uyanışları örgütlediği ölçüde sol olacaktır.

faşizm, ayrıcalıklı sınıfların ekonomik ve siyasal egemenliğine dayanan bir diktatörlük çeşididir.

sosyalizm ile faşizmi birbirinden ayıran kesin ölçü, emek ve sermayeye karşı takınılan tavır ile belli olur. devlet düzeni ve gücü sermayeye dayatılmak istenirse, bu düzene isim babaları tarafından ne ad verilirse verilsin, bu düzenin adı faşizmdir.

faşizmin sıkı sıkıya sarıldığı milliyetçilik kavramı da aslında bir kavram hırsızlığı, ulusal duygular dolandırıcılığıdır. faşist, dış çevrelere dayandığı ve de dayanmak zorunda kaldığı için, milliyetçi olamaz. enternasyonal sermayenin ancak basit bir komisyoncusudur.

sol sadece, halkın sorunlarını halka anlatmak, çözüm yollarını birlikte bulmak ve yeni adaletli düzeni birlikte kurma savaşıdır. entelektüel dedikoduculuk, bireysel bunalım, bilgiçlik gösterisi, meyhane gevezeliği değildir.

her demokratik aşama, bir siyasal savaşın sonunda kazanılır.

nihat erim: bir memleket medeniyette ilerledikçe cezalar da yumuşar. medeniyet itibarıyla geri olan milletler ağır cezalar koyarlar.

korkak bin kere ölür; cesur bir kere.

emperyalizmin cirit attığı her ülkede faili meçhul cinayetler işlenmekte ve katiller sahte demokrasinin utanç duvarları gerisinde gizlenmektedir. uluslararası örgütlerin okyanus ötesi merkezleri, geri bırakılmış ülkelerdeki milliyetçi şahlanışların nasıl engelleneceğini planlama çabasındadır. gizli raporlar düzenlemekte, casuslar kiralamaktadır. emperyalizmin kanlı elleri, türk devrimcilerinin de peşindedir. amerikan büyükelçisinin otomobilinin yakılması olayına karışan taylan özgür, herkesin gözü önünde öldürülmüştür. katil, silahını kılıfına sokup olay yerinden uzaklaşmıştır. katil tanınmış; ama ilgililer susmuştur. polis şefleri susmuştur, savcılar susmuştur, başbakan susmuştur, partiler susmuştur.

tarafsız aydın olmaz. aydın, halkın devrimci savaşına inanmış insandır. tarafsız aydın olmak, kamuoyunu dolandırmak demektir.