4.07.2009

kadınlar okulu

andre gide

insan kocamış bir çocuktan başka bir şey değil.

bencillik bazı bazı bağlılık ve aşk görünüşüne bürünebilir. yararlı olduğunu düşünmek zevkini tatmak için, bağlanmaktan hoşlanır insan, bağlılığından söz edilmesinden de hoşlanır.

değerli bir kimseyi sevmek kadar hiçbir şey öğretemez alçakgönüllülüğü.

dostluk aşkın bekleme odasıdır.

"karşı gelmek, aşağılamadan etkilendiğimizi kabul etmektir."

insan aşkının özelliği, bizi kendimiz konusunda olduğu gibi, sevdiğimiz varlığın kusurları konusunda da kör etmektir.

iyileşmenin ilk koşulu, bu iyileşmeye inanmaktır.

içtenlik aşkı, varlığımızı hileli birçok yanlılığa sürükler; çünkü kendimizi içgüdülere bırakmayagörelim, hiçbir kurala uymak istemeyen ruhun ister istemez tutarsız ve bölünmüş olduğunu anlarız. görev duygusu o olmayınca ruhun kendi bilincine varamayacağı, dolayısıyla kurtulamayacağı birliği ister bizden ve elde eder. bundan sonra ruh kendini her gün, her an eşit ve aynı bulmuş, bulmamış, önemi yoktur; belki dalgalanır; ama belli bir eksen çevresinde dalgalanır; görev duygusu toparlar onu.

en çok konuşanlar, en etkin olanlar değildir her zaman.

chamfort: bir insan kırkına gelip de insanlardan soğumamışsa, insanları hiçbir zaman sevmemiş demektir.

aldanmak giriştiğimiz her işte
şaşmaz yazgısı hepimizin
sabah parlak işler tasarlar
gün boyunca budalalık ederim (voltaire)

öyküm ancak tümüyle içten olursa bir anlam taşır.

sanat hiçbir zaman ar duygusuyla iyi geçinememiştir.

önemli olan başkalarının kanısı değil, olayın kendisidir.

çiçekler insanı beslemez, doğrudur; ama yaşamın sevincini oluştururlar. en güzel, en hoş kokulu çiçek bahçelerini bir bostana dönüştürdüğünüz zaman, bana yiyecek bir şeyler verirsiniz kuşkusuz ama yaşama hazzını da elimden almış olursunuz.

charlotte bronte: insanların aradıklarını dinlenişte bulmaları gerektiğini söylemek boştur; eylemdir onlara gereken; bunu onlara yaşam sağlamazsa, kendileri yaratacaklardır.

nice insanlara sırf hasta ve zavallı oldukları için ilgi gösteririz; ama iyileştiler mi, zenginleştiler mi hemen tiksintici görünürler gözümüze.