10.02.2009

jane eyre

charlotte bronte

cahil kişilerin ruhu gübrelenmemiş, sürülmemiş topraklar gibi katıdır. ön yargılar bu ruhlara, kaya diplerinde biten otlar gibi sımsıkı yapışır, inatla büyürler.

insan yaradılışı kusurludur. en parlak yıldızların bile üzerinde lekeler vardır.

dünyada yaramaz bir çocuk kadar üzücü hiçbir manzara yoktur.

iş gördürmek için parayla tuttukları kişilerin buyruk alınca kırılıp gücenme olasılıklarını düşünmek zahmetine katlanacak pek az işveren vardır.

olağanüstü, alışılmadık durumlar için olağanüstü, alışılmadık kurallar gerekir.

en uydurma masallarda bile bir gerçek payı vardır.

bir kadının, içinde gizli, yasak bir aşkın alevlenmesine göz yumması çılgınlıktır; çünkü böyle bir aşk karşılık görmezse kendisini besleyen yüreği yiyip bitirir; karşılık görürse insanı vahşi bataklıklara sürükler ki bunlardan kurtuluş yoktur.

"cehennemin yolu iyi niyet taşlarıyla döşelidir."

gönlünün, canının bütün gücüyle hissettiği bir aşkı böyle bir armağanı istemeyen, değerini bilmeyecek olan birine verme.

dinleyenin merakı anlatanın diline hız verir.

bir sürgünün huzuru, bir günahkarın tövbe getirmesi hiçbir zaman başka bir insana bağlı olmamalıdır; çünkü insan denilen şey ölümlüdür.

felaket hiçbir zaman tek başına gelmez.

her insan birilerini, bir şeyleri sevmeyi gerekser.

kimi olayların daha önceden insanın içine doğması ne tuhaf şeydir! gaipten gelen belirtiler, önseziler gibi şeyler de öyle. hele bu üçünün bir araya gelişi insanoğlunun henüz çözemediği bir gizdir.

bu dünyada tam mutluluk hiçbir insana nasip olmaz.

insanoğlunun alın yazısı uğraşıp didinmek, acı çekmektir.

eski acıları anmak tatlıdır.

akılsız salt duygu gerçi pek lezzetsiz bir şerbete benzer; ama duygunun yumuşatamadığı salt akıl da insanın boğazından geçmeyecek kadar acı, kekre bir ağudur.

dünya tarihinin en iyi insanlarından birçoğu parasız, evsiz yaşamışlardır.

su damlaları sonunda bir kayayı bile eritir.

bazı kişiler yüce davalar için sağlam, dayanıklı birer temel taşıdırlar; ama ocak başında soğuk, ağır bir mermer direk kadar yersiz kaçar ve iç sıkarlar.

gururlu olmaktansa mutlu olmak benim için her zaman yeğdir.

içtenlik her zaman etkileyicidir.

bir gün gelecek, şiir ve sanat gene varlıklarını, özgürlüklerini, güçlerini duyuracaklar.