8.11.2008

arjantin öyküleri

jorge luis borges

"maymunlar, şu ya da bu nedenle, konuşmaktan vazgeçen insanlardı. bu durum, ses üreten organlarının ve beyindeki konuşma merkezlerinin körelmesine yol açtı; maymun ırkının dilini anlaşılmaz bir hırıltıya dönüştürerek birbirleri arasındaki ilişkiyi zayıflattı ve sonunda yok etti, böylece ilk insan bir hayvan olup çıktı.

evrimi ağır bir seyir izleyen ve öncülleri tarafından insanoğlunun barbar bir karanlığın baskısına hapsedildiği ilkellerin başına gelenler, kuşkusuz, dört elli bu kalabalık aileleri, en eski cennetlerdeki ağaçlıklı tahtlarından etti. saflarını dağıttı, daha anne karnındayken köle ruhlarına gem vurmak için dişilerini tutsak etti; hatta yenilmişlerin güçsüzlüğüne çare olarak o ölümcül saygınlığı dayattı, düşmanla aralarındaki üstün ama uğursuz bağı koparıp atmayı, gerçek kurtuluş için hayvanlığın karanlığına sığınmayı telkin etti.

eğer bir sır varsa ortaya çıkacaktır.

insanların aptal, zalim, sefil ve kıskanç olduklarını düşünüyorum. seçimler olduğu zaman şu iyi insanlar hızlıca şekil değiştirip ne mal olduklarını gösteriyorlar. her zaman kötüler kazanıyor.

yazgı, anlaşılmaz bir dil gibi serseri ve beceriksizdir.

sanırım kadınlar hiçbir şey yapmama bahanesini bu işte buldukları için örgü örüyorlar.

insanlar hakkında hiçbir şey beni ilgilendirmiyor. çok daha önceleri umutsuzluk içinde onları arıyordum, sonradan bu iğrenmeye dönüştü.

düşünmeden de yaşanabilir.

bu hayata dayanmak için birçok kereler ölümden döndüm.

içinde bulunduğumuz yüzyılın özensiz giysileri ne erkek ne de kadınların ışıltısına izin vermiyorlar."