18.10.2008

kumru ile kumru

tahsin yücel

insanlar televizyon izlemediler mi birbirlerini bile anlayamıyorlar. televizyon izlemeden, haberleri, dizileri, reklamları, hava durumlarını görmeden kırk gün evinde otur da sonra şuraya gelip bir otur bakalım, çocukların konuştuğunu bile anlayabiliyor musun?

tutku, bir şeye aşırı ölçüde bağlanmaktır; her şeyden fazla, her şeyi, çoluğunu çocuğunu bile unutacak ölçüde bağlanmaktır.

bu dünyada her şey bir yazı; okumasını bilmek gerek.

"isteğine boyun eğiyorum. bizi bizim kendisini sevdiğimiz ölçüde sevmeyen kadının bir ayrıcalığı vardır; ikide bir sağduyu kurallarını unutturur bize. alınlarınızda bir kırışık belirdiğini görmemek, en ufak bir isteğinizi geri çevirdiğimiz zaman kederleniveren dudaklarınızdaki somurtkan anlatımı dağıtmak için uzaklıkları mucizemsi bir biçimde aşar, kanımızı akıtır, geleceğimizi harcarız. bugün de geçmişimi istiyorsun, işte al. yalnız şunu iyi bil, natalie: isteğini yerine getirmekle hiç mi hiç hoşlanmadığım bir şeyi yapmak zorunda kaldım." (balzac)