26.10.2008

filizkıran fırtınası

hasan hüseyin korkmazgil



"kör olasın demiyorum
kör olma da gör beni"

bu akşam kankırmızı şarap istiyor canım
bu akşam dünyanın bütün şarkılarını
bu akşam dünyanın bütün özlemlerini
bu akşam beni yalnız bırakın
bu akşam yalnızca onu düşüneceğim
onu ve kendimi yalnızca

erken kalkardı sabahları
bir bardak su içerdi ılıcak
kültürfizik yapardı
çayına süt katardı
ekmeğini kızartır
kaçınırdı sigaradan alkolden
kızartmadan korkardı
güneş banyosunu sever her sabah
güzellik uykusuna yatardı öğle sonları
öldü

"karanlık geceleri ben sevemem
bir zindan örtülür sanki üstüme
gece başladı mı bir yerde
yarım kalır dudaklarımda türküm"
(ömer faruk toprak)

çok çocuksun, bilmiyorsun
biliyorum, çok çocuğum
yürek değil, bu bir evren
sevmek değil, bu bir korku
buna bilmek neylesin

ne gecesi belliydi ne gündüzü
çalışırdı ölümüne bütün gün
severdi sigarayı
severdi çay yerine sulu rakıyı
müzik dinler ağlardı
güller açar ağlardı
uyanınca kırlangıçsız sabaha
yalnızlığı ölüm gibi yaşardı
inanmıştı güzelliğe
çirkinlikten kaçardı
öldü

acısını dostlarının yüreğinde duymamışsan
kapı kapı dolaşmamışsan iş dilenerek
işsizliğe düşmemişsen hakkım dedikçe
ve bayraklı pankartlı yürüyüşlere
halaylı horonlu grev şenliklerine
katılmayı aşk gibi duymamışsan şuranda
ağrın ağrım, acın acım dememişsen insan kardeşlerine
ve dilinin en görkemli
ve dilinin en bando-davul sövgülerini
sıralayıp sallamamışsan deyyuslar saltanatına
hangi yaşta olursan ol kardeşim
kaptırıp gönlünü sevda fırtınasına
evinin yolunu şaşırmamışsan
sende iş yok be kardeşim
sen artık hapı yutmuşsun