16.06.2008

ayvalık ve venezis

herkül millas

acı çeken bir insan bedeninden daha anlamlı ve daha kutsal bir şey olamaz.

savaşla ilgili vahşet, venezis'e göre, hiçbir ulusun tekelinde değildir.

ruh buradadır, der, toprağı göstererek. ruh burada, der elindeki damarlara dokunarak. türk-hristiyan birdir; insanın ya vardır ruhu ya yoktur.

"hayat bir çemberdir, aşk olsun çevirene."

50 yıl geçti anadolu bozgunundan bugüne. iki dünya savaşı oldu. bu arada insan hem ay'a gitmeyi hem de toplama kamplarında insanları fırınlarda yakmayı öğrendi. maddede gizli olan enerjiyi ele geçirmeyi öğrendi, o tanrısal gücü. aynı zamanda da hiçbir hayvanın göstermediği bir canavarlığı da sergiledi.

yaygın bir inanca göre ceviz ağacı diken kişi, ağaç meyve vermeden ölür.

budur savaş. arada bir felaket gelir alır gençleri; kimse görmez artık onları bir daha.

yaşam insanların yüzlerini aynı yaratmaz; ama buna pişman olup bunu başka yollardan telafi eder.

neden gerçeği kabullenecek gücü bulamıyoruz? insanoğlu eksiksiz olamayacaktır. insan yabanıldır; ama korkaktır da. yalnız polisin ve cehennemin korkusu onu doğal eğilimi olan kötülükten alıkoymaktadır. insan bir kez yaşamaya karar vermişse, açlıktan iki gün sonra hırsız olur, dört gün sonra katil olur ve altı gün sonra da yamyam. insanın gerçek ölçütleri işte bunlardır.